17 Eylül 2011 Cumartesi

Yaylalar, tatil köylerine mi dönüyor?


  Son yıllarda Karadeniz yaylalarının ünü yayılıp da İran, Azerbaycan, Gürcistan, Dubai veya Suudi Arabistan'dan da bölgemiz yaylalarına  insanlar akın akın gelirken, biz yerimiz de durur muyuz. Biz de çıkıyoruz sık sık yayla gezilerine tabi. Bir çok yaylanın adına bakmaksızın,  bir sebep bulup gitmeye çalışıyoruz. Bu gezilerimizde elbette daha önceleri de yaylalara çıktığımız arkadaşlarla yayla tekrarlarına da düşüyoruz. Her farklı gidişimiz de her bir yaylanın siluetinin değiştiğini, fiziki görüntüsünün farklılaştığını gözlemliyoruz. Bu farklılaşma, o yaylalarda daha önce gelinip,gidilmiş ve belki ihmal edilmiş Hardama(ahşap çatı kaplaması)ları çürümüş, kaybolmuşken birer kelifken şimdi onların yerlerinde sadece yedi günde tamamlanabilen prefabrik konutların birer mantar gibi dikiliyor olmasından kaynaklanıyor.
 
Hele bir de yaylanız, şimdilerde yol yapım çalışmaları hummalı bir şekilde süren Gümüşhane, Trabzon ve Bayburt’un neredeyse ortasında bulunan Çakırgöl Turizm Merkezi’ne yakınsa, bu yapılaşma yoğunluğunu daha da fazla görebiliyorsunuz. Geleneksel yaylacılık  yerine bu yeni konutlar, bu yeni yaylacıların “yaylacı” olmaktan çok tıpkı Akdeniz ve Ege’deki gibi yaylaları, birer tatil köyü şeklinde kullanacaklarını gösteriyor. Çünkü yeni yapılan yayla evlerinde, yaylacılığın en önemli gerekçelerinden biri olan hayvan besiciliği ve dolayısıyla da süt, tereyağı, peynir gibi ürünlerin elde edilmesini sağlayan hayvanlar için ahırlar bulunmuyor. Sadece tatil amaçlı yapılar olunca da biraz da yöre mimarisi yerine daha çok kentlerdeki binaları çağrıştıran yapılar dikkat çekiyor. 
 
Mesela Gümüşhane’ye bağlı Acısu yaylasının hemen yukarısında bulunan Yeni yayla’da ardı ardına yapılan yeni yayla evleri, birer villayı andırırken, halk arasında Yomralıların yaylası (Kasaboğlu) olarak bilenen ve Camiboğazı yaylası yolu üzerinde bulunan Yaylada da  betonunu attıktan sonra sadece yedi günde 68 metrekarelik bir prefabrik eve 25 bin liraya sahip olabiliyorsunuz. Ancak bu yeni yayla konutlarını tabi öyle her aklına esenin yapması anlamında değil de , o yaylanın çocuğu değilseniz yapamıyorsunuz. Mutlaka o yayla nüfusuna sahip olmanız ve daha önceden aynı yayla ile bağınız olması gerekiyor. Aksi halde size kamu hizmetlerinden sayılan mesela elektrik verilmiyor. O zaman da yayla evinizin yanında varsa bir akarsu, o akarsudan kendiniz elektrik üretip, evinize bağlayabiliyorsunuz.
 
Yeniyayla’da  villa tipi taştan bir ev yapmış olmasına rağmen İsmet Yaren, ulusal enerji hattından elektrik alamayınca bu kez  o evinin aydınlatılması için 6 bin lira harcayarak enerji ihtiyacını amatör bir şekilde de olsa  kontrolsüz enerji üretimi ile kendi santralinden karşılamak zorunda kalmış. Aynı enerjinin kontrol sistemi ile de üretilmesi  elbette biraz daha fazla masraf gerektiriyor.İşte İsmet Yaren'in bu yayla evine verdiği kontrolsüz enerjiyi görmeye gidiyoruz. yanımızda yine o  bir parmak kalınlığında da olsa bölgede akan tüm su kaynaklarının boşa akmaması gerektiğini düşünen  Enver usta'da, buradaki kontrolsüz elektrikte ölçümler yapıyor ve bu enerjinin kontrollü olması halinde voltaj düşüklüklerinin yaşanmayacağını ve tüm elektrikli cihazların çalışabileceğinin artık mümkün olduğunu söylüyor. oradan Acısu yaylasındaki dağ tesislerine geçiyoruz. yol kenarında 5-6 ayrı noktadan akan madensularını geçip, tesise varıyoruz ki tesisin önünde de sürekli boşa akan bir acısu çeşmesini görüyoruz. orada tatlı çeşmesine de "tatlı su" diye levha konmuş, öylesine fazla maden suyu kaynağına sahip ki yayla, tamda adının hakkını veriyor.
 
Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Serkan DOĞANAY'in www.insanbilimleri.com daki İşlevsel değişim sürecinde Çakırgöl çevresinde yaylalar ve yaylacılık.” Konulu incelemesinde yayla evlerini  şöyle tanımlıyor;
 “Meskenler bir bölge ve onun egemen kültürü hakkında birçok özelliği ortaya koyar.Kır yerleşmelerini şehirlerden ayıran karakteristik farklılıklardan birisini meskenler oluşturur. Meskenlerin şekill................yazının tamamını okumak için tıklayın

Hiç yorum yok: