Bir Pazar günü karadeniz sahil yolundan giderken kahverengi “Santa
Harabeleri” diye yazılı tabelayı görünce yanbolu köprüsünden girdim o yola.
Yol dediysem elbette sahil yolu gibi bir yol beklentim yok ama en azından
normal bir köy yolu da olsa sadece stabilize veya toprak olur ama “yol”
olurdu. Burası ne öyle bir turizm yolu ne bir belde yolu ne yayla yolu veya
ne de köy yolu olduğuna karar veremedim. Her türlüsü var, sanki yollardan
bir kokteyl yapılmış gibi ama bir şantiye yolunu andırıyor.
Kılıçlı köyünün yeni ve genç muhtarı Ali Kemal Boz, “yolu da yaz” diyen
köylülerine “sıkıntı olur arkadaşa, yük etmeyelim” diye yol konusundaki
sıkıntılarını dillemekten çekiniyorlar. Yanbolu deresi, aslında Trabzon’un
Arsin ilçesine bağlı ama dereboyu yukarıya doğru çıktığınızda aynı dere, hem
Araklı, hem Arsin ve hem de Yomra’nın hatta daha da gidilirse Gümüşhane’nin
Yağmurdere beldesinin de sınırlarına giriyor. Belki de bu yüzden dir, yolun
garip ve sahipsiz oluşu. Hangi ilçenin mülki amirine şikayet edeceksin bu
yolu, her birinin sorumluluk alanları birbirine girmiş durumda. Örneğin
Yomra’nın Maden ve Kılıçlı köyleri, Arsin’in önceleri Başdurak olan ama
belediye olunca Atayurt adını alan eski adıyla meşhur Mesohor’u, Araklı’nın
Taşönü, Karatepe ve Çankaya beldesinin yine bu vadide olması, belki buraya
hizmetin götürülememesindeki bürokratik bir handikaptan kaynaklanıyor.
Yani Yanbolu vadisine bir hizmet yapılacaksa öncelikle Trabzon valisinin
bu durumu bilmesi ve Yomra, Arsin ve Araklı kaymakamlarını bu vadide ortak
hareket etmeleri konusunda özel dikkatlerini çekmesi gerekir ki, o vadide
oturan insanların yüzü gülsün. Yoksa, her bir ilçe kendi sınırları içinde
hizmet götürmeye kalkarsa böyle bir vadide de doğal olarak “yol kokteyli”
gibi bir görüntüden kurtuluş olamaz. Evet yanbolu deresi üzerinde de HES
santralleri inşaatları var ama onlara daha yeni başlandı. Yani yol sorunu bu
vadide hiç bir zaman giderilmedi. Oysa bu yol, sahilyolu....................haberin
tamamını okumak için tıklayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder